ANA SAYFA     HAKKIMIZDA     MÜZE     ŞEHİTLERİMİZ     DOKÜMAN ARŞİVİ     FOTOĞRAF ARŞİVİ     GEZİ     YAZARLARIMIZ     İLETİŞİM  
 
  Müze  
  1. Dünya savaşı  
  İtilaf Dev. Savaş Planları  
  Ordular  
  Savaşa Girmemiz  
  Komutanlar  
  Çanakkale Savaşı  
  Deniz Savaşları  
  Hava Savaşları  
  Kara Savaşları  
  Cephede Koşullar  
  Gaz Kullanıldı mı?  
  Savaşın Sonuçları  
  Savaşın Etkileri  
  Çanakkale ve Yahudiler  
  Şehitlerimiz  
  Gazilerimiz  
  57. Alay Tarihi  
  Asker Mektupları  
  Anzaklar  
  Arşivlerde Çanakkale  
  Çanakkale Gençlik ve Sporcular  
  Asker İmamlar  

Sitede Ara


 

Arşivlerde Çanakkale

« Geri   

Müttefiklerin Saros Körfezi, Kerevizdere, Kirte ve Kumkale'de Türk siperlerine saldırarak bir kısmını ele geçirip kayıplar verdirerek bazı Türk askerlerini esir aldıkları
Osmanlı Ordu-yı Hümâyûnu
Başkumandanlığı Vekâleti
(Fransız tebliğ-i resmîsi)
1 Haziran'dan 8 Haziran'a kadar olan harekât-ı harbiye Mayıs ayının son iki haftasının hadisâtı, Gelibolu Sibh-i Cezîresi'nde harekât-ı harbiyenin pek hususî bazı serâitini meydân-ı aleniyete çıkarmısdı. Manevra yapmak için sahanın darlığı hasebiyle terakkînin ancak yavaş ve tedrîcî bir surette, bir istinâd noktasından diğer bir istinâd noktasına ilerlemekle kâbil olabileceğini gösterdi. 4 Haziran'da kumandan bu cinsden bir harekete ibtidâr eylemeyi tasmîm eyledi: Bütün hatt-ı muharebeye iştirâk edip düşmanı hareketten mu‘attal bırakmakla beraber işgal ve muhafaza edilmesi lâzım gelen araziye hücum edecek olan kıtanın da vazifesini teshîl edecekti. Saat 12'de hücum için her şey hazırlandı. Topçumuz, atesine daha ziyade şiddet vererek düşman siperlerini mermi ile kaplamaya başladı. Medîd bir zamandan beri yağmur görmeyen kurak araziden mermilerimizin isabetiyle yükselen toz sütunlarını simâl rüzgârı ma‘a't-teessüf hatlarımıza getiriyordu.
Topçularımızın atesinin netâyicini tarassud etmek, düşman topçularını ve toplarını isti‘mâlden sâkıt bırakmaya yardım için Türk cephesinin üzerinde semada uçuşan tayyârelerimiz, nihayet muvaffakiyetler elde ettiler.
Düşman topçusu sükûta mecbur edildi ve bütün muharebenin devamı müddetinde Osmanlı bataryaları, obüslerimiz ve 75'liklerimize ancak hafif bir surette ve uzun fâsılalarla cevap verebildiler. Öğle vakti, piyade askerlerimiz siperlerinden çıktılar. Saros Körfezi'ne hâkim kesik kayalıklardan, tâ Kerevizdere'ye kadar siperleri karsısında Müttefiklerin kasaturalarının parıltısı görülüyordu. Esas hareket İngiliz cephesinin merkezinde vukûa gelecek idi. Bu cepheye, Kirte yamaçlarını müessir ateşleriyle döğen Fransız topları ta‘biye edildi. İlk hamlede hâkî avcılarımız melinitli obüslerin te’siriyle hemen bütün muhafızlarının maktûl düsdükleri Türk siperlerine girdiler. Bu birinci hareket üzerine vakit kaybetmeksizin muhâcimler ileriye hareket ederek Düşmanın ikinci siperlerine de ayak basmaya muvaffak olmuşlardır. Cephe-i azîmetinden dört yüz metre kadar ilerde bulunan bu noktanın zabtı üzerine İngiliz askerleri, sağ ve sol taraflara doğru sarkarak ve Düşmanın birinci siper hatlarından henüz işgâl edilememiş kalmış olan bazı aksâmı gerisinden işgâle muvaffak oldular. Bu sûretle hücum edilen Türk müstahkem mevzii bütün müdâfi‘leriyle birlikte zabt ve esir edilmiştir.

Fransız cephesinde sağ cenahta, Kerevizdere havalisinde süratle ilerledik. Birkaç dakika içinde birinci siper hattı dest-i temellükümüze geçti. Düşmanın bütün mukabil taarruzları bizi zabt ettiğimiz mevziden tard edememiştir. Düşmanın ikinci siper hatları kurbunda bulunan ve askerlerimizin "Fasulye" diye tevsîm ettikleri müstahkem bir mevki, tel örgülerle muhât mezkûr ikinci siper hattına karsı taarruza geçmemize mâni oldu. Düşmanın bu ikinci siper hattının ve "Fasulye"nin (Haricot) atesi, kazanılan siperlerde çalışan askerleri bîzâr ve ta‘cîz etti. Kazanılan arazi iki kilometrelik bir cephede yüz elli ilâ dört yüz metre arasında mütehavvil bir derinliği ihtivâ ediyor. Bu kabîl hücumlarda daima vâki‘ olduğu gibi biz de telefât verdik. Fakat düşmana verdirdiğimiz telefât ise pek azîmdir. Kirte meyillerindeki siperler kâmilen birbiri üstüne yatmış düşman cesetleriyle mâlamâldir. Mermilerimizin isabetiyle kapanan dar siperler ve hendekler içinde düşman piyâdeleri sıra ile yarı gömülmüş bir halde bulunmaktadırlar. Her tarafta görülen cesetlerden müteşekkil kitleler, ateşimizin te’sir-i tahribkârîsini göstermektedir.

İngiliz askerleri, düşmandan onu zâbit olmak üzere 500 esir elde etmişlerdir. Mütemâdî muvaffakiyetsizliklerle nevmide olan Türk askerlerine biraz ümid ve cesaret ilkâ etmek maksadıyla, alayları arasında isâ‘a edilen masalları Türklerin ağzından dinlemek merâk-âverdir. Bunlar, bir haftadan beri Rusların Türklere yedi vilâyet vererek sulh taleb etdiklerini, Romanya'- nın İtilâf-ı Müselles'e ilân-ı harb ettiğini haber almışlardır. İtalya’nın İtilâf-ı Müselles'le muharebeye dahil olduğu Türk askerlerinden saklanamamış, fakat akîbinde iki milyon Avusturya askerinin İtalyanları mahv ettiği havâdisi sâyi‘ olmusdur. Türk esirleri meyânında bir mitralyöz bölüğü efrâdından altı Alman bulunmaktadır. Mitralyözlerinden üçde ikisini ve zâbitlerinden birisini kaybeden bu bölüğün, kâmilen Alman olan efrâdının bazıları Goeben ve Breslau mürettebâtından ve bazıları da İstanbul’da sakin ve orada taht-ı silâha alınmış ve yahut Avusturya ve Bulgarya tarîkıyla gelmiş Almanlardan mütesekkildir.

Alman esirlerinin kâffesi Almanya'nın, aylardan beri Türkiye ordularının kadrosunu ve kıta‘ât-ı fenniyesini ikmâl eylemekten fâriğ kalmadığını söylemişlerdir. Bu adamlar ya münferiden veyahud küçük gruplar heyetinde mütemâdî bir surette İstanbul’a gelmekte oradan da ya tersanelere yahut ordulara gönderilmektedir. Hemen bütün büyük kıtaların basında Alman zâbitânı bulunmaktadır.

26 Nisan'da Kumkale'de elde edilen üserâ von Nikolai'nin fırkasına ve 4 Haziran'da teslim-i silah edenler de Weber Paşa’nın emri altındaki kıtaya mensup askerler idiler. Gerek berriye gerek bahriyede, uhdesine mühim bir ku147 mandanlık tefvîz edilen bir Türk zâbiti derhal bir veya iki Alman ile taz‘îf edilmekdedir. Almanya bu bedbaht memleketi bî-rahim pençesi altında tutmaktadır.
Dört asırdan beri muâvenet ve himâye ettiğimiz dünkü dostlarımız İstanbul’dan değil, Berlin'den aleyhimize itiliyor.

Almanya'nın Boğaziçi sahillerinde menfaat-ı zâtiyelerini memleketlerine tercih eden bir avuç haris şöhretin muâvenetiyle yaptığı is bu merkezdedir. Burada her yerde ve daima olduğu gibi Almanya'yı karsımızda görüyoruz. Askerimiz bunu pek iyi hissediyorlar ve biliyorlar ki, kendileri büyük cephenin sağ cenâhını teşkil eyliyorlar ve Gelibolu Sibh-i Cezîresi'nde de Alsace ovalarında Strasburg Katedrali'nin oklarının havâlesini gören Voge Dağları zirvelerinde bulunan arkadaşları gibi aynı hiss-i fedakârî ve aynı gayret ile düşmana yaklaşıyor ve göğüs geriyorlar.
24 Haziran 1915
BOA, HR. MA, 1132/57
Çanakkale Müzesi
 
 

Sitede yayınlanan her türlü yazı, haber, resim, şiir, müzik ve videonun izinsiz kullanılması, yayınlanması yasaktır.

 

Tasarım & Programlama ÜÇBOYUT