ANA SAYFA     HAKKIMIZDA     MÜZE     ŞEHİTLERİMİZ     DOKÜMAN ARŞİVİ     FOTOĞRAF ARŞİVİ     GEZİ     YAZARLARIMIZ     İLETİŞİM  
 
  Müze  
  1. Dünya savaşı  
  İtilaf Dev. Savaş Planları  
  Ordular  
  Savaşa Girmemiz  
  Komutanlar  
  Çanakkale Savaşı  
  Deniz Savaşları  
  Hava Savaşları  
  Kara Savaşları  
  Cephede Koşullar  
  Gaz Kullanıldı mı?  
  Savaşın Sonuçları  
  Savaşın Etkileri  
  Çanakkale ve Yahudiler  
  Şehitlerimiz  
  Gazilerimiz  
  57. Alay Tarihi  
  Asker Mektupları  
  Anzaklar  
  Arşivlerde Çanakkale  
  Çanakkale Gençlik ve Sporcular  
  Asker İmamlar  

Sitede Ara


 

Arşivlerde Çanakkale

« Geri   

Müttefik uçaklarının, üzerinde Hilâl-i Ahmer işaretleri olan Akbaş Tekkesi hastane çadırlarını bombaladığı / Müttefik denizaltıların Marmara havzasında yolcu gemilerine saldırmaktan çekinmediği
Müttefik uçaklarının, üzerinde Hilâl-i Ahmer işaretleri olan Akbaş Tekkesi hastane çadırlarını bombaladığı / Müttefik denizaltıların Marmara havzasında yolcu gemilerine saldırmaktan çekinmediği için yakın yerlere çalışan küçük vapurlara da saldırmamaları konusunda ilgili devletlere tebligat yapılıp bu vapurlarla mühimmat ve asker taşınmaması gerektiğinin sorumlulara bildirildiği / Cenevre Sözleşmesi gereğince askerî hastane gemilerine asla saldırılamayacağının kararlaştırıldığı ve bu gemilerin nasıl boyanıp ne şekilde bayrak asacaklarının bildirildiği

Osmanlı Ordu-yı Hümâyûnu
Başkumandanlığı Vekâleti
Şube: 7
Numara: 2088/1806
Hariciye Nezâret-i Celîlesi'ne
Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir
26 Nisan sene 1331 tarih ve 1934/1408 numaralı tezkire-i âcizî ile arz olunduğu gibi bu defa dahi düşman tayyâreleri, üzerinde Hilâl-i Ahmer isarâtı olan Akbaş Tekkesi hastane çadırlarını bomba atarak tahrib ettiği ve şimdiye kadar dört defadır bu hukuk-sikenâne muameleye tasaddî eden
Düşmanın elde edilen bir emr-i yevmîsinde bilhassa hastane ve sargı merkezlerine endâht yapılması tavsiye olunduğu görüldüğünden ma‘rûzât-ı sâbıka vechile düşman üserâsı hakkındaki mukarrerât-ı sedîdenin tatbîk ve icrâsına başlanacağının Amerika Sefâreti vasıtasıyla ekîden İngiltere ve Fransa
hükümetlerine ifhâmına müsaade-i fahîmâneleri müsterhamdır. Ol bâbda emr u fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.
Fî 9 Receb sene 1333 ve fî 10 Mayıs sene 1331 / 23 Mayıs 1915
Başkumandan Vekili
Enver


Bâb-ı Âlî
Hariciye Nezâreti
Umûr-ı Siyasiye Müdüriyet-i Umum iyesi
Dahiliye Nezâreti'ne
19 Mayıs sene 1331 tarih ve 24 numaralı tezkire-i aliyyeleri üzerine düşman tahtelbahirlerinin Marmara havzasında yolcu gemilerine tecâvüzden çekinmemiş olmalarına ve pây-ı taht sularında tarassudâtda bulunmalarına nazaran mahâll-i karîbeye islemekde olan ufak vapurlara dahi taarruz etmeleri ihtimal dâiresinde olup bu takdirde ahâlice galeyân-ı hissiyâta meydan verilmemek ve hükümetçe de düşman tebaası hakkında tedâbîr-i sedîde ittihâzını davet eylememek üzere keyfiyetin âcilen muhâsım devletlere tebliğiyle tecâvüzât-ı melhûzanın vukû‘unun önü alınması Amerika Sefâreti'ne tebliğ ve bu gemilerle hiçbir yolda sevkıyât-ı askeriye yapılmayacağı ilâve edildi. Mevzû-ı bahis olan vapurlara mühimmât-ı harbiye ve kuvve-i askeriye irkâb olunmaması Harbiye Nezâret-i Celîlesi'ne yazıldığı ve bu hüküm hakkında şimdiden düvel-i muhâsamanın nazar-ı dikkatlerinin celbi Harbiye nâzırı pasa hazretleriyle bi'l-müzâkere muvâfık görüldüğü tezkire-i aliyyelerinde der-meyân buyurulmak da olup ancak mebhûsün-anh vapurlarla nakliyât-ı askeriye icrâsına devam edilip ez-cümle, Haydarpaşa’ya isleyen vapurlarda el-ân kâfile kâfile asker naklolunduğu görüldüğünden sû-i tefsîre mahal verilmemesi için bu vapurlarla o yolda nakliyât icrâ edilmemesi zımnında icab edenlere talimât-ı kat‘iye i‘tâsı bugünkü tarihle Başkumandanlık Vekâlet-i Celîlesi'ne is‘âr olunduğu malûmât olmak üzere beyân olunur, efendim.


Bâb-ı Âlî
Hariciye Nezâreti
Umûr-ı Siyasiye Müdüriyet-i Umum iyesi
Başkumandanlık Vekâleti'ne
18 Mayıs sene 1331 tarih ve 2168/1978 numaralı tezkire-i aliyyeleri üzerine mecrûhîn nakledecek vapurlara düşman tarafından taarruza kalkışıldığı takdirde düşman üserâsı hakkında mukabele-i bi'z-zarar tedâbîrine tevessül olunacağı Amerika Sefâreti'ne bildirildi.

Malûm-ı âlîleri olduğu üzere Cenevre Mukâvelenâmesi kavâ‘idinin muharebât-ı bahriyeye tatbîkine dair 1907 Lahey Sulh Kontratosu'nda tanzim olunan onuncu mukâvelenâmenin birinci maddesinde "Askerî hastane sefâini yani devletler tarafından bilhassa ve mücerred mecrûhîn ve hastagân ve kaza-yı bahrî musâbînîne muâvenet maksadıyla inşa veya tertib ve techîz edilmiş ve isimleri bidâyet veya esna-yı muhâsamâtda ve her halde kable'l-isti‘- mâl muharib devletlere tebliğ olunmuş olan sefâin, muhâsamâtın müddet ve devamınca her türlü taarruzdan masûn olacak ve zabt ve müsâdere edilemeyecektir. Sefâin-i mezkûrenin bî-taraf bir limanda tevakkufları nokta-i nazarınca haklarında sefâin-i harbiye misillü muamele dahi icrâ olunamayacaktır." ve ikinci maddesinde "Masârifi kâmilen veya kısmen efrâd-ı ahâli veya resmen tanınmış i‘âne cemiyetleri cânibinden tesviye edilerek techîz olunmuş olan hastane sefineleri dahi mensup oldukları muharib devlet tarafından kendilerine ol bâbda bir vazife-i resmiye verilmiş ve isimleri bidâyet veya esna-yı muhâsamâtda ve her halde kable'l-isti‘mâl hasım olan devlete bildirilmiş ise taarruzdan masûn ve zabt ve müsâdereden vârestedir. Sefâin-i mezkûrenin esna-yı techîzâtında ve hîn-i azîmet-i kat‘iyyelerinde kendi teftis ve nezâretinde bulunmuş olduklarını mübeyyin memurîn-i iâdesi tarafından verilmiş olan bir vesikayı hâmil olması muktezîdir." denilip hastane gemilerinin taarruzdan masûniyetleri esası konulmusdur. Ma‘a-hâzâ işbu sefinelerin hiçbir maksad-ı askerî için isti‘mâl olunmaması ve hiçbir sûretle muhariplerin harekâtını sektedâr etmemesi iktizâ ettiği gibi muharibiler dördüncü madde mûcebince sefâin-i mezkûre üzerinde teftiş ve muâyene ve vehâmet-i ahvâl icab ettirir ise tevkîf hakkını bile hâizdirler. Bir de besinci maddede "Askerî hastane sefineleri alâmet-i fârika olmak üzere takrîben bir buçuk metre arzında yeşil renkli ufkî bir pervane ile haricen beyaza boyanacaktır.

Kinci ve üçüncü maddelerde zikrolunan sefâin, takrîben bir buçuk metre arzında kırmızı renkli ufkî bir pervane ile haricen beyaza boyanacaktır. Sefâin-i mezkûre sandallarıyla hastane hizmetine tahsis edilebilecek olan küçük sefineler alâmet-i fârika olmak üzere aynı surette telvîn kılınacakdır.

Umum hastane sefineleri kendilerini tanıtmak için hükümet-i matbû‘aları bayrağıyla beraber Cenevre Mukavelenamesi’nde musarrah Salîb-i Ahmer (Hilâl-i Ahmer) işaretli beyaz bayrağı ve bundan mâadâ bî-taraf bir hükümete mensup oldukları takdirde bas direğe, taht-ı idaresine dahil oldukları muharib hükümetin millî bayrağını kesîde edeceklerdir. Dördüncü madde ahkâmınca hasım olan hükümet tarafından tevkîf olunan hastane sefâini, mensup oldukları muharib hükümetin millî bayrağını indireceklerdir. Hakları olan taarruzdan masûniyeti, esna-yı leylde kendilerine te’min etmek isteyen sâlifü'z-zikr sefâin ile sandallar, alâmet-i fârikaları olan telvînâtın derece-i kâfiyede mer‘î olması için refâkatinde bulundukları muharib hükümetin inzimâm-ı muvâfakatiyle tedâbîr-i lâzımeye tevessül eyleyeceklerdir." denilmektedir.

Su hâle nazaran mevzû-ı bahis olan sefâinin, mevâdd-ı mesrûdede münderic serâiti hâiz olmaları te’min-i masûniyetleri için elzem ve yalnız Hilâl-i Ahmer bayrağı kesîdesi gayr-ı kâfî bulunmakta olduğundan serâit-i mebhûsün-anhânın bir an evvel ikmâliyle ve Gülnihal Vapuru evvelce hastane sekil ve hey’etine konulmuş iken hastane gemilerimizin masûniyetine Rusya Hükümeti tarafından riâyet te’min olunduğundan hey’et-i sâbıka-i âdiyesine ircâ‘ olunduğu malûm bulunduğu cihetle eğer simdi tarifât-ı ânife dâiresinde hastane hâline konmamış ise onun ve 61 ve 63 numaralı vapurların o hâle ifrâğ edilmesi zımnında icab eden bi'l-cümle tedâbîr ittihâz buyurularak Amerika Sefâreti'ne tebligat-ı mütemmime icrâ olunmak üzere netîcenin inbâsına himmet buyurmaları mütemennâdır.
21 Mayıs sene 1331 / 3 Haziran sene 1915

Bâb-ı Âlî
Hariciye Nezâreti
Umûr-ı Siyasiye Müdüriyet-i Umum iyesi
Başkumandanlık Vekâleti'ne
Marmara'ya duhûle muvaffak olan düşman tahtelbahirlerinin, Marmara havzasında gayr-ı muharib yolcu nakleden gemilere tecâvüzden çekinmemiş olmalarına ve pây-ı taht civarına kadar sokularak tarassudâtda bulunmalarına nazaran esfâr-ı karîbe icrâ eden ufak vapurlara dahi taarruzları muhtemel görülmekte olup şayet bu kabîlden bir tecâvüz vâki‘ olursa efkâr-ı umumiye-i halkta teskîni kâbil olamayacak derece şiddetli galeyân-ı hissiyât ve bi'n-netice müessif vuku‘ât zuhur edebileceği gibi, hükümet tarafından da bi'z-zarûre düşman tebaasına karsı tedâbîr-i sedîde-i tazyîkıyye ittihâzına mecburiyet hâsıl olacağından bu noktanın te’mini hakkında şimdiden düvel-i muharebenin nazar-ı dikkatlerinin celbi zât-ı âlîleriyle bi'l-müzâkere muvâfık görüldüğü ve bu küçük vapurlara mühimmât-ı harbiye ve kuvve-i askeriye irkâb olunmaması nezâret-i celîlerine yazıldığı Dahiliye Nezâret-i Celîlesi'nden is‘âr edilmiştir.

Amerika Sefâreti'ne bu dâirede lâzım gelen tebligât îfâ edildi. Ancak mebhûsün-anh vapurlarla nakliyât-ı askeriye icrâsına devam edilip ez-cümle Haydarpaşa’ya isleyen vapurlarda el-ân kâfile kâfile asker nakli sû-i tefsîre mahal verilmemek için bu vapurlarla o yolda nakliyât icrâ edilmemesi muktezî bulunduğundan icab edenlere talimât-ı kat‘iyye i‘tâsına himmet buyrulması
mütemennâdır.
24 Mayıs sene 1331 / 6 Haziran sene 1915
BOA, HR. SYS, 2098/12
Çanakkale Müzesi
 
 

Sitede yayınlanan her türlü yazı, haber, resim, şiir, müzik ve videonun izinsiz kullanılması, yayınlanması yasaktır.

 

Tasarım & Programlama ÜÇBOYUT