Yoldan deniz tarafına bakıldığında hemen göze batan heykel, 18 Mart Deniz muharebelerinde Rumeli Mecidiye Bataryası’ nda görevli Seyit Onbaşınındır. Burada bulunan 35 lik toplar savaş esnasında önemli işler başarmış uzun namlulu son derece etkin silahlardı. Seyit Onbaşı bunlardan 3 nolu topun başındaydı. ( Bu toplardan biri Harbiye’ de bulunan Askeri Müzenin bahçesinde sergilenmektedir. Sadece namlu ağırlı 56 tondur) İsabet alan bataryada mermileri kaldıran kaldıraç zarar görmüş, mermi namluya sürülememişti. İşte o an Seyit Onbaşı 215 okkalık ( 275kğ) mermiye yöneldiğinde niyetini anlayan Niğdeli Ali “ Kaldıramasın Koca Seyit” demiştir. Bundan sonrasını Seyit Onbaşıdan dinleyelim;
“ Toprağın altından çıktım. Baktım ki, 13 arkadaşım Şehit olmuş. Bir ben kalmıştım birde Niğdeli Ali, Birde batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey. Arkadaşlarımın gözümün önünde şehit edilmesini içime sindiremedim. Anamın bana öğrettiği duaları okudum. Size izahını yapamayacağım bir şeyler doldu içime. Merminin yanına koştum. Topun vinci de bozulmuştu. O mermiyi bir kez kaldırdım. Niğdeli Ali beni biraz destekledi. Basamakları çıkarken kemiklerimin çıtırtısını duyuyordum. Mermiyi namluya sürdüm.. patlattım..isabet ettiremedim..Aynı olayı üç kez tekrar ettim… Üçüncü mermiyle onların en büyük zırhlılarından Ocean zırhlısını dümen kısmından vurdum… Arkadaşım Ali ve diğer bataryadaki arkadaşlarım: “Vurdun onu Koca Seyid! Vurdun Onu!” diye bağırıyorlar, arkamdan sevinç çığlıkları atıyorlardı. Gerçekten, o anda zırhlı etrafında dönmeye başladı. Denizin etrafında tam bir panik yaşanıyordu….”
(Talha Uğurluel Çanakkale Savaşları Gezi rehberi s. 274)
Atatürk’ ünde ilgisine mazhar olan Seyit Onbaşı, 1930 yılında hamallık yaparak sefalet içerisinde Havran’ da vefat etmiştir.
|