ANA SAYFA     HAKKIMIZDA     MÜZE     ŞEHİTLERİMİZ     DOKÜMAN ARŞİVİ     FOTOĞRAF ARŞİVİ     GEZİ     YAZARLARIMIZ     İLETİŞİM  
 
  Müze  
  1. Dünya savaşı  
  İtilaf Dev. Savaş Planları  
  Ordular  
  Savaşa Girmemiz  
  Komutanlar  
  Çanakkale Savaşı  
  Deniz Savaşları  
  Hava Savaşları  
  Kara Savaşları  
  Cephede Koşullar  
  Gaz Kullanıldı mı?  
  Savaşın Sonuçları  
  Savaşın Etkileri  
  Çanakkale ve Yahudiler  
  Şehitlerimiz  
  Gazilerimiz  
  57. Alay Tarihi  
  Asker Mektupları  
  Anzaklar  
  Arşivlerde Çanakkale  
  Çanakkale Gençlik ve Sporcular  
  Asker İmamlar  

Sitede Ara


 

Ziyaretçi Defteri

« Geri   

 
Ercan Akdemir


Tokat

12.07.2009 00:43:40


slm olsun bütün şehitlerimize slm olsun bu vatanın   kendini ezdirmeyen o kahraman milletine onların çektiklerini onların yaşadıklarını degil yaşamak   rüyamızda bile görmek mümkün degil.


o azim o istek şuan kaçımızda var acaba üzülerek söyleyeyimki   herkes kendi derdinde....

şehitlerimizin mezarlarını savaştıkları yerleri savaş müzelerini   gördükce içimde   sel olan o duygu yu anlatmak müm kün degil

kimbilir kaç mehmetler kaç ahmetler sessiz sedasız siperoldular bizlere   ebediyen umutlarıyla göçüp gittiler

bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum....


Tosun Saral


Ankara

2.06.2009 22:40:15


Sevgili Kardesim Seyit Ahmet Silay Beyefendi,

Aciklamali yazinizi okudum.Vakit ayirip uzun ve ayrintili bir cevap yazdiginiz icin tesekkur ederim. Boyllikle birbirimizi kirmadan, darilmadan daha iyiye, daha guzele erisecegiz. Siz Milli Turk varligina, Turk kahramanligina, kulture buyuk katkida bulunuyorsunuz. Bu cumhuriyet, bu devlet icin calisanlar, gozunu kirpmadan canini verenler sizin gibi vatanseverler var oldukca huzur icinde yatacaklardir. Sizi yaptiginiz buyuk hizmet dolayisiyla yeniden gonulden kutlar, calismalarinizda basarilar dilerim.
Bu arada reklam ifadem fotolar uzerindeki logoyu anlatan bir ifade idi. Kar amaci tasiyan bir rant ifadesini anlatan bir kelime
olarak kullanmadim. O kelimeyi ozur dileyerek geri aliyorum. maksadim asla sizi kirmak, uzmek degildi.
Size dostlugumuzun bir nisanesi olarak kolleksiyonumda bulunan iki isimsiz kahramanin resmini gonderiyorum. Lutfen kabul ediniz.
En derin saygilarimla
Tosun Saral
Tosun Saral


Ankara

1.06.2009 13:04:56


Güzel çalışmanız için sizi tebrik ederim. Zamanınız varsa sayfanızı ingilizce olarak da hazırlarsanız daha büyük hizmet yapacaksınız. Çünkü özellikle Anzaclar bizim hakkımızda her türlü bilgiye susamışlar.

Bir de tenkidim var. Sayfanıza "her türlü bilginin izinsiz alınmasının yasak olduğu" şeklinde bir tahdid koymuşsunuz. Ancak resim galerinizdeki resimler başka forumlardan alınmış, üstelik sanki sizin özel arşivinizde imiş gibi kendi damganızı da vurmuşsunuz. Bu çok ayıp. Madem başka forumlardan aldınız Niye kendi damganızı vuruyorsunuz? reklam için mi? O resimler bütün Türk milletine aittir. Sadece size ait olamaz. Sizin özel koleksiyonunuzda olanlara bu damgayı basabilirsiniz buna kimsenin diyeceği olmaz. Madem tarihciniz lutfen bu hatanizı düzeltiniz.
sevgi ve hurmtlerimle
Tosun Saral
araştırmacı-yazar
Emekli İş Bankası Müdürü

EDİTÖRÜN CEVABI

Sayın Saral
Gerek mail yoluyla gerekse ziyaretçi defterine yazılan eleştirilere tek tek cevap vermekten yorulduğumu ifade etmek isterim. Sonra tekrar dönüp düşündüğümde böyle bir lüksümün olmadığını, kendimi doğru ifade edemediğimden kaynaklandığını düşünerek, her bir eleştiriye cevap yazmaktayım. Bu eleştirilerin bir çoğu sitenin genel muhteviyatından uzak, şekil üzerine eleştiriler olunca daha bir üzüntü duymaktayım. Üzüm yemek isteyen herkese bağım açık.

Kısaca kendimden bahsederek, eleştirileri ve isteklerinize tek tek cevap vermek istiyorum.

1995 yılından itibaren Çanakkale Savaşı Harp malzemesi topluyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun, Çanakkale ile ilgili bir obje, belge var ise mutlaka bunun peşine düşüp almak için çaba sarf ediyorum. Bu obje ve belgelerin tamamıda Topkapı Sarayı Müzesinde kayıt altına alınmıştır. Koleksiyoner belgemde yine bu müzeden verilmiştir. Tarihe karşı merakım aileden ( Babam Tarih Öğretmeni) gelmektedir. Askerliğimi ise İstanbul Harbiye’ de ki Askeri Müze ( Rahmetli babanızın Bir dönem komutanı olduğu) Sergileme kısmında yedek subay olarak tamamladım. Son 6 yıldır da bu siteyi açmak için tek başıma gayret sarf ediyorum. Sitede gördüğünüz yazıların tamamı yazarlarından izin alınarak yayınlanmıştır. Ulaşamadıklarımın isimlerini de yazılarının altına kaynak göstererek ekledim. Şehitler kısmı Genelkurmay ve MSB lodumlu arşivinde kayıtlı şehitlerin tamamıdır. Bu listeye şehit bilgisi ( belgelendiği takdirde) girmeye devam ediyorum. Gazilerimizle ilgili bölüm ise yine aynı amaç için açılmıştır.

Gelelim istek ve eleştirinize; Canakkalemuzesi.com. şuan 143.000 açılır sayfaya ulaştı. Bunun İngilizcesini yapmak en büyük hedeflerim arasında. Bu sebeple www.gallipolimuseum.com adresini de aldım. Daha da ileri giderek Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere, Fransa savaş bakanlıklarına yazılar yazarak ölen askerlerinin isimlerini istedim. Bu sitede tek bir arşivde toplamak için. İngilizce konusunda yardım etmek isteyen tanıdığım, tanımadığım bir çok dostumdan yardım teklifi de aldım. Ancak bu, tek başıma altından kalkacağım bir iş değil.

Gelelim tenkidinize. Galeri kısmında gördüğünüz fotoğrafların birçoğu kendi arşivimde olan fotoğraf ve belgelerden alınmadır. Sizin “Türk Milletine aittir” diyerek eleştirdiğiniz o damga, galeriye yüklediğim her fotoğrafa otomatik olarak eklenir. Bunu yapmamın nedeni ise, bir günde hazırlanmış ve amacı belli olmayan, ancak bir çoğu kar maçlı açılan sitelerde kullanılmasını engellemek içindir. Ben bunda bir sakınca görmüyorum. Sizin diğer sitelerde gördüğünüz fotoğraflar, ya o dönemin gazetelerinden ya da harp mecmualarından alınan fotoğraflardır. Bu harp mecmuası ve gazetelerin orijinalleri de bende mevcut. Birkaç fotoğraf ise tanıdığım koleksiyoncularda olan fotoğraflardır ki onlarında izni alınmıştır. Genel Kurmay arşivinde olan fotoğraflar ise, dileyenin rahatça ulaşabileceği fotoğraflardır. İlla ki bu siteden alınması gerekmez. Araştırma yapmak isteyen çok sayıda akademisyen ve yazar dostum ( Bunlar içerisinde yabancılar da var) bunların orjinal kopyalarını benden çok rahatlıkla yüksek çözünürlükte almaktadırlar. Bunun dışında genellikle Anadolu’ da ki okullarımız slâyt olarak veya 18 Mart etkinlikleri için başvurduklarında, CD olarak kendilerine yüksek çözünürlüklerini göndermekteyim. Çanakkale Savaşı ile ilgili yayınlanan kitaplarda da ( en son, “Çanakkale Savaşı Siyasi, Askeri ve Sosyal Yönleri – Lokman Erdemir”) arşivimde bulunan fotoğraflar kaynak gösterilerekten basılmıştır. Bunların hiç birinden her hangi bir ücret talebim olmamıştır. Fotoğraflarda site isminin olmasını “Reklâm için mi?” diye soruyorsunuz. Beyefendi lütfen sitemi dikkatli inceleyiniz. Reklam amaçlı kurulmuş bir site ve formatı nında buna müsait olmadığını göreceksiniz. Neredeyse bir servet harcadığım ve hala da harcamakta olduğum koleksiyonumda ki objeleri sergilerken ( İlk kez bu sene 2 sergi açtım) de her hangi bir ücret almadığım gibi, bana maliyetleri de oldukça fazla oldu. Bu iki sergiyi de iki ayrı devlet okulu adına açtım. Sizin düşündüğünüz gibi olsa, alış veriş merkezlerinden tutunda, birçok belediye, özel kuruluşlardan gelen ( Parayla) tekliflere sıcak bakar işin ticari yönüne girerdim.

Bir diğer husus ise; “Tarihçi” kelimesi ile ilgili. Sitemde yer alan “Hakkımızda” yazısının son bölümünü okursanız orada; “ … Ne yazarım nede araştırmacı, tarihçiyim demeyecek kadar da haddimi bilirim” yazdığımı göreceksiniz.

Saygılarımla

Seyit Ahmet Sılay
Koleksiyoner
cemal kuruçay


İstanbul

30.05.2009 11:20:32


ne ber abi kayboldun site harika sen harika tarih harika
Emine Soylu


İstanbul

25.05.2009 01:13:51


Rabbim emeğinizi boşa çıkarmasın. Gece vakti ağlettınız beni. 43 yaşındayım ve öğretmenim. Çok kereler şehitlerimizi ziyaret etmeme rağmen, bu kadar etkilenmemiştim. Yüreğinizden bu sevgi eksik olmasın. Başka söz bulamıyorum...
yasin


Adana

4.05.2009 16:52:18


Alıntı Sahibi: beyhan canhilal
23-11-2008-de tv.de bu siteyi yapmış olduğunuzu öğrendim,ve çok beğendim.Bu siteye emeği geçenlere teşekkür ederim.
Muharrem Kaya




25.04.2009 01:26:59


Herkese selam.Oncelikle bu siteyi kuranlarin ellerine kollarina saglik cok super bir site olmus,sayenizde babamin dedesinin ismini buldum nerde nezaman sehit oldugunu ogrendim ve cok grurlandim kendimi aglamaktan alikoyamadim.kisacasi allah ne dileginiz varsa yerine getirsin.

saygilarimla
Muharrem Kaya
Oslo/Norvec
onur şengün


Kocaeli

23.04.2009 17:13:09


Bu güzel sitede ek bir bilgi olarak ( belki sitede olabilir ) Mel Gibson 'un ilk filmlerinden biri olan Gallipoli bir bilgi olarak verilebilinirse güzel olur.Saygılarımla.
onur şengün


Kocaeli

23.04.2009 17:05:10


Başarılı bir site bir benzerini de Kurtulus Savası için de hazırlayabilsek ne güzel olur....Başta Atatürk olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimize şükranla..
ayla dagcı


Çorum

20.04.2009 01:23:00


fotograf albümünüzün ilk sayfasını hiç begenmedim başta enver paşanın fotografı var söylermisiniz çanakkale savaşında enver paşa gibi bir hainmi vardı yoksa Mustafa Kemal paşamı vardı yaptıgınız çok büyük saygısızlık bizim kurtarıcımız enver paşa değildir lütfen bunu dikkate alınız

Editörün Cevabı;

Ayla Hanım,
Öncelikle bu site uzun uğraşım sonucu ( 6 yıl ) bu aşamaya geldi. 1995 yılından itibaren de Çanakkale Savaşı harp malzemeleri topluyorum: Çanakkale Savaşı Harp Malzemeleri Koleksiyoneriyim.

Bu durumda; "ne yazarım, ne araştırmacıyım" demedim. Tarihçiyim demiyecek kadar da haddimi bilirim.

Şunu da belirtmeden geçemiyeceğim, bu site kişisel fikirlerin ve siyasi bir grubun ne sözcüsü, nede bu konuda birilerine hizmet etmektedir. Sadece ve sadece belgeye dayalı yazı ve bilgi bulabilirsiniz.

Sitemde yazdığınız konuya gelince; Başta, Enver Paşa' nın fotografının olması bilinçli değil. Ancak en başta fotoğrafının olması neden sizi rahatsız etti anlamış değilim. Soruyorsunuz; "Çanakkale Savaşında Enver Paşamı vardı Mustafa kemal Paşamı" ve beni saygısızlıkla suçluyorsunuz. Çanakkale Savaşı Konusunda bir şey bilmediğiniz belli. Daha doğrusu okumadığınız. Çanakkale Savaşının komutanı ( Genel Kurmay vk.) siz kabul etsenizde, etmesenizde Enver Paşadır. Sizin keyfiniz doğrultusunda tarihi ne ben değiştirebilirim, nede bir başkasının buna gücü yeter. Bu arada Enver Paşa' nın veya herhangi bir komutanın ne savunuculuğunu yaparım nede; sizin gibi Truva Atına binip yel değirmenleriyle dövüşürüm. Tarih ciddi bir iştir. Yorum yapabilmek için bilmek gerekir. Bilmiyorsanızda okumak gerekir. "Bizim kurtarıcımız Enver Paşa değildir" demişsiniz. Ne demek istediniz anlamadım. Enver Paşanın bir fotografını görüp bu fotograf üzerinden "Kurtarıcımız Enver Paşa' dır" manasınımı çıkardınız. Eğitiminiz nedir? diye sormuyorum. İnanın vereceğiniz cevaptan korkuyorum.

Cahilliği anlarım. Bilgisizliği anlarım. Ancak, bilmeden, anlamadan, biliyormuş gibi tarihi değiştirmeğe kalkanlara da tahammül göstermemi beklemeyiniz. Çanakkale Savaşı' nda Mustafa Kemal Yarbaydır. Enver Paşa ise ( Paşa Kelimesi size ne anlatıyor bilmiyorum) Çanakkale Savaşı başladığında Genel Kurmay Başkan Vekilidir. Yani o zamanki adıyla Harbiye Nazır vekili. Çanakkale Savaşı' nın komutanı da Liman Von Sanders' tir ( O da kim.? diye sorucaksınız ama ).

Enver Paşa' nın Hainliğinden bahsetmişsiniz. Tarih ciddi bir konudur. Enver Paşa' nın çok hataları ve yanlışları vardır. Tarihimizde "Sarıkamış faciası" olarak geçen olay hepimizin yüreğinde hala dinmeyen bir acıdır. Enver Paşa' ya bir çok şeyi söyliyebilir istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz ancak; "Hain" diyebilmeniz için çok ciddi belgeye ihtiyacınız var. Gönderdiğiniz mail de Balkan Savaşında başarılı oldu demişsiniz. Hanımefendi Balkan Savaşın da yenildik. Darmadagın olduk. "Bizi Savaşa Sokup Kaçtığı için" diyorsunuz. Çanakkale Savaşı' nda Enver Paşa nereye kaçtı. Umarım bu engin tarih bilginiz tarihçilerimiz için bir ışık olacaktır. Sarıkamış faciasının sorumlusu Enver Paşa ise, Çanakkale Savaşı' nın ( Komutanı Olduğu İçin ) kahramanı da O olmalı. Çanakkale Savaşı değilde, 2.Dünya savaşı koleksiyoneri olsam ve Almanya' yı konu alsam "Hitlerin fotografını" koyardım. Bu durumda "Nazi yanlısı" olduğumumu söyliyecektiniz. Bakın tarih böyle bir şey işte..

Size tavsiyem okuyun hemde çok okuyun. Truva atına binip Donkişotluk yapmak çok kolay


gökhan sertkaya


İstanbul

14.04.2009 17:32:09


öncelikle sa siteyi çok beğendim kim yaptıysa helal olsun ve çanakkalede şehit ve gazi olan tüm osmanlı askerlerini saygı ve sevgiyle anıyorum
gönül


Düzce

11.04.2009 14:12:28


gerçekten çok güzel süper olmuş askerlerimizi anmak için çok güzel bir anı
furkan cafer bekçe


Kırşehir

10.04.2009 20:16:02


Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te’sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;
Bir göğüslerse Huda’nın edebi serhaddi;
“O benim sun’-i bediim, onu çiğnetme” dedi.
Asım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
“Bu, taşındır” diyerek Ka’be’yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
kırşehir mehmet hüsnü özyeğin ilköğretim okulu


Kırşehir

10.04.2009 20:12:33


                                           BİR YOLCUYA


Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sâkit yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklâl uğrunda, namus yolunda.
Can veren Mehmed'in yattığı yetidir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan cüz'ü de geçerken ele
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

       
metehan kuşçuoğlu


İstanbul

9.04.2009 20:01:53


siteniz çok sevdim okurken kendimi ağlamamak için zor tuttum


Toplam Kayıt :575  Toplam Sayfa :39  Geçerli Sayfa :17 



Sitede yayınlanan her türlü yazı, haber, resim, şiir, müzik ve videonun izinsiz kullanılması, yayınlanması yasaktır.

 

Tasarım & Programlama ÜÇBOYUT