Fevzi Bey, Rus taarruzlarının yoğunlaştığı bir dönemde -19 Nisan 1916 - Doğu
Cephesi'ne bağlı III. Mıntıka K.' lığına atandı. Daha sonra 7 Eylül 1916'da II.
Kafkas Kor. K. 'lığında görevlendirildi. Böylece Fevzi Paşa, Ruslara karşı
başarılı saldırılarda bulunarak; Rusların İskenderun ve Basra Körfezlerine inme
planlarını tamamen ortadan kaldırdı. 5 Temmuz 1917'de Diyarbakır'da II. Ordu K.
'na atanan Fevzi Bey Şark Cephesi'nde harekât kısmen normale dönünce önce Suriye
'ye sonrada Sina ve Filistin Cephelerine gönderildi. Daha sonra Fevzi Paşa,
Kanal Cephesi'nden saldıran İngilizleri durdurmak üzere Mustafa Kemal'den
boşalan Halep'teki VII. Ordu K. 'na tayin edildi. Bu cephede gösterdiği
başarılardan dolayı Fevzi Bey'in rütbesi 28 Temmuz 1918'de Ferik (Korgeneral)'liğe
yükseltildi. Ancak bir süre sonra Fevzi Bey'in hastalanması üzerine bu göreve
Mustafa Kemal Paşa tayin edildi ve Fevzi Bey İstanbul'a döndü.
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra Fevzi Paşa, Ahmet Tevfik Paşa
Kabinesi'nde 24 Aralık 1918'de Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti 'nde (Genel
Kurmay Başkanlığı) görev almıştır. Ayrıca Fevzi Bey, Mustafa Kemal'in IX. Ordu
Müfettişi olarak Anadolu'ya geçmesini hazırlayanlardan biri olmuştur. Bu dönemde
Yunanlıların bir zırhlısının İzmir'e geldiğini ve bazı askerlerin karaya
çıktığını haber alan Fevzi Bey, karaya çıkacak askerlere ateş edilmesi emrini
vermesi nedeniyle; işgalci devletlerin ve özellikle İngilizlerin hükümete
yaptıkları baskı sonucu 14 Mayıs 1919'da görevinden azlettirildi. 28 Nisan
1919'da Rumeli'ye giden Heyet-i Nasiha içerisinde bulundu. Daha sonra 14 Mayıs
1919'da I. Ordu Kıtaatı Müfettişliği 'ne atandı. 3 Kasım 1919'da Meclis-i Vükela
kararlarıyla Sivas'a gitmesi karalaştırılan heyete dahil edildi. Ancak Fevzi
Paşa'nın Milli Mücadeleyi bastırmak ve Mustafa Kemal'i tutuklatmak üzere geldiği
söylentileri Sivas'ta Fevzi Paşa aleyhine bir hareketin doğmasına neden oldu.
Fakat Fevzi Paşa ile görüşen Kâzım Karabekir onun böyle bir düşüncesi olmadığını
anlamıştır. Fevzi Paşa Sivas'tan döndükten sonra 31 Aralık 1919'da Askerî Şura
Üyeliği 'ne atanmıştır. Daha sonra Ali Rıza Paşa ve Salih Paşa kabinesinde, 3
Şubat 1920 'de Harbiye Nazırı olarak görev aldı. 3 Mart 1920'de Ali Rıza
Paşa'nın istifasıyla açığa alındı ve 8 Mart 1920 tarihinde kurulan Salih Paşa
kabinesinde tekrar Harbiye Nazırı olarak görevlendirildi. Fakat 8 Nisan 1920'de
kabinenin istifasıyla Fevzi Paşa'nın görevi son buldu. İngilizler, İstanbul'u
resmen işgal edince Fevzi Paşa İstanbul'da yapılacak bir şey kalmadığını
düşünerek 27 Nisan 1920 'de gizlice Ankara'ya gitti. 3 Mayıs 1920'de Feke Kazası
Belediye ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından TBMM'ne Kozan Milletvekili
olarak girdi. Daha sonra kurulan ilk hükümette Milli Müdafaa Veki li, İcra
Vekilleri Heyeti Müşirliğe Başkanlığı ve Ankara'da kurulan Meclis hükümetinin
ilk başkanlığını yaptı. Fevzi Paşa bu son görevinde iken düzenli ordunun
kurulmasında önemli hizmetleri oldu.
Fevzi Paşa hakkında Divân-ı Harp tarafından 24 Mayıs 1920'de verilen idam
kararı, 27 Mayıs 1920'de pâdişah tarafından onaylandı. II. İnönü Savaşı'nın
kazanılmasından sonra 3 Nisan 1921 'de 1.Ferik 'liğe (Orgeneral) terfi eden
Fevzi Paşa, İsmet İnönü'nün yerine 5 Ağustos 1921'de Milli Müdafaa Vekilliği 'nden
istifa ederek Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliğine getirildi. Fevzi Paşa gerek
II. İnönü gerek daha sonra yapılan Eskişehir-Kütahya, Sakarya ve Başkumandanlık
Meydan Savaşları'nda gösterdiği başarılardan dolayı rütbesi 31 Ağustos 1922'de,
Müşir liğe (Mareşal) yükseltildi. Fevzi Paşa, 27 Ekim 1922'de Genel Kurmay
Başkanlığı'nın yanı sıra Batı Cephesi K. ' lığına atandı. Bu dönemden sonra
siyasete de atılan Fevzi Çakmak BMM'nin ikinci döneminde İstanbul Milletvekili
seçildi. Ayrıca yeni İcra Vekilleri Heyeti'nde 14 Ağustos 1923 yılında Erkân-ı
Harbiye-i Umumiye Vekilliği 'ne seçilerek; 30 Ekimde kurulan ilk Cumhuriyet
Hükümeti'nde yerini korudu. Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekilliği'nin
kaldırılmasıyla; Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği 'ne atanan Mareşal Fevzi
Çakmak 30 Ekim 1924'e kadar askerlik görevinde bulundu. 31 Ekim 1920'de askerlik
görevini, siyasete tercih ederek İstanbul Milletvekilliği'nden istifa etti.
Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği görevini 23 yıl yaptıktan sonra 12 Ocak
1944'de Askerî ve Mülkî Tekaüt Yasası'na göre Tahdit-i Sin yani yaş haddinden
dolayı emekliye ayrıldı. VIII. Dönemde TBMM'de Demokrat Parti listesinden
bağımsız aday olarak İstanbul Milletvekili seçildi. 5 Ağustos 1946'da Meclise
katılan Fevzi Paşa, partisinden ayrılarak; 19 Temmuz 1948'de Millet Partisi'nin
kurucu üyeleri arasında yer aldı.
Mareşal Fevzi Çakmak sağlam karakterli, dinine bağlı bir komutandı. Geniş bir
kültüre sahip olan Fevzi Paşa tarih ve edebiyata meraklıydı. İngilizce,
Fransızca, Arapça ve Farsça yanında bazı balkan dillerini de bilmekteydi. Fevzi
Paşa, politikadan hoşlanmadığı gibi ordunun da politikadan uzak durması için
çaba göstermiştir. Fevzi Paşa'nın Harb Akademisi'nde verdiği konferanslar kitap
halinde Garb-i Rumeli'nin Suret-i Ziya ve Balkan Harbinde Garp Cephesi Harekâtı
adıyla yayımlanmıştır. Ayrıca Büyük Harpte Şark Cephesi Harekâtı adlı bir eseri
de vardır.
Bu Yazı 6480 kere okunmuştur.
|